Taramaya Yeni Bir Bakış Açısı
07-01-2020
15:52
Bence tarama, devrim evrim başlığının altında gelmektedir. Bütün şeyler gibi hayat tarzlarımız ve refahımız değişime uğramaktadır. 15 yıl önceki saçınız ile bugünkü saçınız ya da 30 yıl önceki kıyafetleriniz ile bugünkü kıyafetleriniz aynı mı? Belki de öyledir ama bu zamanda neredeyse hepimiz sürekli bir değişim içinde olmaktayız.
Yıllar önce Queensland'da bir sahnede Sibirya kurtları ile ilgilendiğimi hatırlıyorum da, o zamanlar köpekler hortum ile ıslatmak ve gece boyunca kurumalarını beklemek normal bir şeydi. Bunu hala yapan kişiler var, buna karşın bazı kişiler köpeklerin yıkanmamalarından yana.
Birkaç yıl önce Danimarka'ya bir tatile gitmiştim ve burada bir adam ile yapmış olduğum konuşma dikkatinizi çekebilir. Köpeğinin asla banyo yapmamış olduğunu ve bu konuda benim düşüncelerimi anlamakta zorlandığını söyledi. Annesinden doğduğundan beri yıkanmaması ile ilgili olarak bazı hikâyeler anlattı. Aman tanrım! Biliyorum oralar soğuk ve köpekler kötü kokmuyor olabilir ama bu durumu çok garipsemiştim.
Jürinin bu köpeğe dokunduğunda ne hissettiğini çok merak ediyorum. Bir doktorun o gün duş almamış olan bir hastaya bakmasının nasıl bir şey olduğunu düşünün. İğrenç. Ben de 30 yıl önce kuaförlüğe başladığımda hatırlıyorum da insanlar saçlarının kuru kesilmesini, herhangi bir şampuan kullanılmamasını istiyorlardı. İnsanların aklı nerelerdeydi diye merak ediyorum.
Danimarka'daki bu gösterinin işi bir sonraki gündü ve jüri kendisine bir daha asla temiz olmayan bir köpek ile gelmemesini söyledi. Köpek tabii ki kazanamadı ve ben de kendisine aynı şeyi söyledim. Bu adam köpeği önceden de gösteriye çıkartmış ve hiçbir şey öğrenmemiş. Oldukça inatçı birisiydi ve köpeğin doğal bırakılması konusunda ısrar ediyordu. Bunun kimin için ve neden daha iyi olduğunu hala merak ediyorum.
Dediğim gibi işler değişti. İnsanlar eskiden farklı sabunlar ile yıkarken, şimdilerde şampuan kullanıyorlar ve hatta deodorant kullanıp, her gün duş alıyorlar. Eşim Jon'un dediğine göre 40 ve 50'li yıllarda İngiliz okullarında haftada sadece iki kez duş alma kuralı varmış. Neyse ki her şey değişti.
Geçmişte insanların yapmış oldukları şeylerin değişmesi gibi, yine insanların köpekleri için yaptığı şeyler de değişti. Amerika'daki Komondor sahipleri bu hayvanların güzel kokmalarını sağlayabiliyorsa herkes yapabilir.
Sadece hijyen açısından yapılan hazırlıklar gibi, tüy bakımı ve ekipmanları da günlük hayatımıza girebilmeyi başardı.
Herhangi bir cinsin tüylerinde oynama yapılmasının yasak olduğu bir yerde yaşamanız halinde teknik olarak şampuan veya kremlerin kullanılması da bu şekilde bir etki gösterdiğinden dolayı yasak olacaktır. Köpeklerin tüylerinin asıl yıkanmasını önerirsiniz? İskoç sisi? Bu ülkelerde ne kadar farklı tüy spreyleri ve tarama destekleri gördüm bilemezsiniz. Tabi ki, bir tüy stilinin bir köpeği kapatıp kapatmayacağını da sorabilirsiniz. Bir tüy stili köpeğin kendisi haline gelebilir mi? Bunu ne kadar iletletebilirsiniz? Sebepler kapının dışına ne zaman çıkıyor ve bizler bakış açılarımızı ne zaman kaybediyoruz?
Bunların tamamı elde edilebilirlik ile ilgili olmaktadır. Bir Sow cinsi köpeğin kulağından ipek çanta yapabilirsiniz ama sadece güzel sunmanız halinde değerli olacağını da unutmayınız. Kimse kötü bir cinsin güzel bir sunum ile jürinin aklını alacağını da zannetmesin. Kim kimi kandırıyor?
Amerikalılar genellikle bu yöntemi uygulamaktadır. Amerikalıların bu işi fazla abarttığını düşünen kişiler de var. Ama gerçekten öyle mi? Ya cinslerde olduğu gibi sadece evrim geçirmişlerse? Hiç eski bir Kennel klübü yıllığına göz attınız mı? Mesela 30lardan? Mesela Pug köpekleri, bugün gösterilenin ne olduğunu bile söylemek istemiyorum. Zaman ilerliyor.
Geçmişteki görüntülerine hiç benzemeyecek şekilde kesilmiş olan tüyler bile gördüm. Yani şimdi, eğer bu işin bir standardı varsa kesimlerin de bu standarda göre yapılması gerekmiyor mu? Amerika'da bir gösteride, bir köpeğin asla tüylerinin kesilmemesinin gerektiğine ilişkin bir iddianın ortaya atılmış olduğunu biliyorum. Buna göre, güvendiğin standartlar uyarınca ve elde ettiğim tecrübelerle bu konuda diyebileceğim şu ki bir köpeğin tüylerinin kesilip kesilmemesine karar verecek olan kendi sahibi ve köpeğin ihtiyaçlarıdır. Bu durumda bu uzmanların bunu yapın ya da bunu yapmayın demelerinin hiç bir mantığı yoktur. Gelenek mi? İtiraf etmeliyim ki şuradan buradan az az kesilmiş bir cinsin sahnede harika göründüğüne de şahit oldum. Bu konu bu kadar tartışma yaratan bir konu ise AKC'nin bu konuda bir standart koyması gerekmez mi?
Ben de bir kuaför olarak, haftasonları hobi olarak yaptığım köpek kesimlerinin haricinde, diyebilirim ki köpekten çok insan saçı kestim; benim köpeğimin standartları gereğince tüylerinin kesilmemesi gerekiyor ve köpeğim bu haliyle gayet güzel görünüyor. Ancak banyo yaptırmak, krem sürmek, kurutmak, fırçalamak, parlatmak ve temizlemek için köpeklerimi her hafta sonu sıraya dizerim. Köpeklerin görüntüsünü ne kadar güzelleştirebileceğimi görmek beni mutlu etmektedir.
En iyi performans ve sunum için çok iyi çalıştığımıza inanıyorum. Standartlarınıza doğal haliyle dahi oldukça uyum sağlayan iyi bir cins köpeğe sahipseniz ve bu köpeğin beslenmesine ve bakımına en iyi şekilde dikkat etmişseniz, bu tam bir süsleme ve güzelleştirme sanatı olmaktadır. Bunları nasıl yapabileceğinizi bilmiyorsanız öğrenin. Hayat bir üniversitedir.
Jüriler size teşekkür edecek. Bu durumda jüri her bir köpekten sonra ellerini yıkamak zorunda kalmayacak ve aynı zamanda köpeğiniz de daha güzel görünecektir.
CHERYL LECOURT